Vatandaş Osman’ın Üretmedikleri
Bereketti memleketin toprağı
Sen çevirdin çöle vatandaş Osman
Ormanları yakıp dağları yıktın
Sundun bozgun sele vatandaş Osman
Parayı basana düdüğü çaldın
Aynaya bakmadan haline güldün
En sonunda artık belayı buldun
Muhtaç oldun ele vatandaş Osman
Düşünmeden atar isen oyunu
Elin oğlu gelir ölçer boyunu
İçirirler İngiliz’in çayını
Su mu döktün küle vatandaş Osman
ABD’den buğdayını getirdin
Pancarını yavaş yavaş bitirdin
Kanındaki şekerini yitirdin
Avucunu yala vatandaş Osman
İsviçre’den saatin var kösteksiz
İthal bezden don diktirdin lastiksiz
Üç-beş tane çocuk yaptın isteksiz
Kuvvet gelsin bele vatandaş Osman
Arjantin’den ithal ettin darıyı
İsrail’den getirirsin arıyı
Daha kime yüzdürecen deriyi
Saç mı ektin kele vatandaş Osman
Brezilya’dan portakalsız kalma
Yunanistan pamuğu, Şili’den elma
IMF buyurdu sıkıysa alma
Kul olmuşsun kula vatandaş Osman
Çin’den gelir hem sarımsak hem ceviz
Almanya’dan vişne, Panama’dan muz
İthal edeceğiz oğlan ile kız
Tek sermayen hile vatandaş Osman
Ukrayna’dan ısmarladın arpayı
Meksika’dan nohut için kâr payı
Ne kadar alırsın? Yok mu ar payı
Bitti çala çala vatandaş Osman
Hollanda’dan inek bekler kasapta
Milli yemek fasulye var hesapta
O da İran’dan dır kara bir kapta
Bulur isen sula vatandaş Osman
İtalya’dan bakla satın alırsın
Bu gidişle yarı yolda kalırsın
Çok yakında artık uşak olursun
Sıra geldi dile vatandaş Osman
Yatmaktan iyidir biraz sürünsen
Çılgın Türk’ün ruhuna bir bürünsen
İnsan gibi biraz olsun dirensen
Yüreğini bile vatandaş Osman
Yiğit’in bağrına saplanan oktur
Saymakla biter mi dahası çoktur
Artık şarj etmezsin faydası yoktur
Taksam seni pile vatandaş Osman…
Harun Yiğit