DEDİLER
Yoluma serdiler çöğür, dikeni
Çıplak ayağını sürü dediler
Yığdılar önüme olanca derdi
Bir kürek verip de kürü dediler
Araya araya bulsam yerimi
Bana bırakmazlar kendi serimi
Nesimi misali yüzüp derimi
Sırtıma sararak sürü dediler
Her nereye gitsem adın anardım
Soğuk suyu akan berrak pınardım
Ormanda dalları yeşil çınardım
Köklerimi kesip kuru dediler
Dik tuttum başımı açık alnımı
Affettim aldatıp kaçan kanlımı
Beni derde salan deli gönlümü
Avucuma koyup eri dediler
Yiğit gibi kara bağrım açmazdım
Yanmasaydı içim yaram deşmezdim
Kıymetliydim her an elden düşmezdim
Bir kenara atıp çürü dediler…
Sabit İnce’nin Naziresi
Yürü Harun'um-Harun Yiğit'e-
yoluna serilen çöğür dikeni,
Yalın ayağınla sürü Harun’um.
Önüne yığılan onulmaz derdi,
Elinde küreğin kürü Harun'um.
Araya araya bul sen yerini,
Kendin için sanma sakın serini.
Nesim gibi yüzerlerse derini,
Sırtına sararak sürü Harun'um.
Adını dilinden düşürme sakın,
Dost gibi görünen düşmandan sakın.
Aşkın diyarına varısa akın,
Rehber ol da önden yürü Harun'um.
Dik duran başınla, açık alnını,
Kalmasın affet tümden kanlını,
Seni derde salan deli gönlünü,
Avucuna al da eri Harun’um.
Yanmaya devam et yaran deşilsin,
Erlerin içinden erce seçilsin,
Bir pula da olsa bedel biçilsin,
Gurbet ellerinde çürü Harun’um.
Altının kıymetin sarraflar bilir,
Tüccarın malını bilenler alır,
Harun kim derseniz, Yiğit'im olur,
İnce'nin dünyada Piri Harun'um.
Sabit İnce Kayseri 15.8.2004
